top of page

Kara Kutu

  • Duygu Tekin
  • 5 Haz 2017
  • 2 dakikada okunur

Bir hikâye duymuştum yıllar önce. “Patates, yumurta, kahve çekirdeği… Bugün hangisisin?” diye başlıyordu. “Nasıl bir ilişki var bu patates, yumurta, kahve çekirdeği içerisinde” diye düşünmüştüm naifçe ve tahmin etmişcesine açıklamıştı hikâyenin devamı; hayır, sabah kahvaltıda ne yiyeceğimizi anlatmıyordu. Hayattaki olaylara verdiğimiz tepkiler ve karşılıklardan bahsediyordu üç ayrı cezvede kaynayan suya konulan patates, yumurta, kahve çekirdeği…



“Patates, suya girdiğinde oldukça güçlüydü ama yaşadığı zorluk karşısında yumuşak ve zayıf oldu. Yumurta suya girdiğinde kırılgandı ve korumasızdı ancak yaşadığı zorluk karşısında sertleşti, katılaştı. Kahve çekirdeği ise diğer ikisinden bambaşka bir tepki gösterdi. Kaynayan suya maruz kalınca suyun rengini ve tadını değiştirerek içinde bulunduğu suyu tamamen değiştirdi, ortaya yepyeni bir şey çıkardı.” diye sonlandı hikâye.



Kaçınız yaşadığınız olaylar karşısında kırılganlaşıyor, güvensizleşiyor, yumuşuyorsunuz? Kaçınız kaskatı kesiliyor, yolunuzun kesiştiği tüm kişi/olaylara karşı gardınız elinizde bekliyorsunuz?


Halbuki her ikisi de tepki değil mi sadece?


Ya ben şimdi size tepkilerinizde gelişim ve özgürlüğünüz saklıdır desem? Üstelik arkama da bilimsel çalışmaları alıp bir daha vurgulasam?


İşte Kurt Lewin’in geliştirdiği “Kara Kutu Modeli”:

"Tüketiciler, birçok pazarlama çabasının ve sosyo-kültürel belirleyiciler olarak adlandırılabilecek dışsal değişkenlerin etkisinde kalarak uyarıcıya/uyarıcılara tepki gösterir. Bu etkiler, davranışın temel belirleyicileri olan içsel değişkenler ya da psikolojik etkilerin yer aldığı kara kutu içerisinde etkileşime girerek bir tepkiye neden olmaktadırlar."



Uyaran ile tepki arasında boş bir kutu vardır, bu boşluğu kullanabilmek seçim yapabilmek özgürlüğünü verir bize.


Bu boşluğu kullanabilmek demek; tepki yerine cevap verebilmek demektir.


Bu boşluğu kullanabilmek demek; durabilmek demektir.


Bu boşluğu kullanabilmek demek; öfkenizi kontrol edebilmek demektir.


Bu boşluğu kullanabilmek demek; yerinde seçimler yapabilmek demektir.



Hayatta da; çevremizde ve kendimizde birçok şey meydana gelir ama önemli olan şey kendi içimizde neler olduğudur. Hayatımızdaki her an için tepkilerimizi yeni yollarla seçme gücüne sahibiz. Unutmayın ki; patatesi yumuşatan, yumurtayı sertleştiren ve içine kahve çekirdeği atıldığında rengi değişen su, aynı sudur.



Peki, siz hangisisiniz? Bugün hangisini seçeceksiniz?



![endif]--


 
 
 

Yorumlar


bottom of page